Mad Men

22 Haziran 2010 Salı 0 yorum

Güzel dizi Mad Men. Popüler olan çoğu dizi gibi kalbiniz ağzınızda izlemiyorsunuz. Biz yurttayken kahvaltı eşliğinde izliyorduk mesela, seyirciye gözü ekrandan ayırma özgürlüğünü sunuyor. Tabi bu az olay olduğu veya sıkıcı olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, her bölümde en az bir defa ağzı açık bırakma garantisini veriyor dizi. Belki de en güzel yanı bu, "Dannn!" efektiyle yaşatmıyor, çok mühim olayları bile sessizce sunuyor sana.

Benim için dizinin en tuhaf yanı, Jon Hamm'in canlandırdığı Don Draper karakterinin babama benzemesi. Tipi %85, giyimi %100, karakteriyse %75 filan benziyor babama. Dolayısıyla ister istemez Don Draper'ı destekliyorum çoğu olayda. Don'a karşı savunduğum tek karakter Betty idi ama (şu an 2. sezon 10. bölümdeyim) kendisi saçmalamanın dibine vurmakta ısrarcı olduğu için giderek nefret ettiriyor kendisinden.

Mad Men, "Bu kadar karıştırdınız, sonunu nereye bağlayacaksınız" diye merak ettiren dizilerden; ve kurgusu o kadar kusursuz ki, muhteşem bir final bekliyorum, daha şimdiden.