In My Flashforward...

9 Şubat 2010 Salı
"Flashforward diye bir dizi var" diye başlamayacağım yazıma. Bu bloga bir yerlerden denk gelebildiysen dizinin ismini en azından duymuşsundur. Konuya kabaca değinirsek, tüm dünya nedenini bilmediği bir şekilde aynı anda 2 dakika 17 saniye boyunca baygınlık geçiriyor. Ve bu baygınlık geçirdikleri 2 dakika 17 saniyelik sürede 6 ay sonraki hayatlarından bir kesit (flashforward) görüyorlar. Dizinin geri kalanı da bu gizemi çözmekle geçiyor.

Tüm dünya insanları aynı anda bayılıp 6 ay sonraki hayatlarını gördükleri için, bunu birilerine anlatma ihtiyacı duyacakları da aşikardı. FBI bu yüzden The Mosaic ismini verdiği bir internet sitesi hazırlattı ve insanların girip flashforwardlarında ne gördüklerini yazmalarını istedi. Böylece gördükleri kişi onları bulabilir, bir etkileşim olur bir tanışma olur fena mı olur. FBI da az çöpçatan değil.

Efenim, o dizideki The Mosaic adlı site, gerçek hayatta da var. İşte biz bu yüzden dijital dünyanın
hastasınız!


Siteyi anlatmaya geçmeden önce belirtelim, dizi izleyicileri olarak o dünyayı internette önümüze serecek projeler yaratmalarını çok seviyoruz. Bunun en güzel örneğini HIMYM yapıyor. Hem de göstere göstere. Bunu kötü de yapabilirlerdi. Ama inadına iyi yapıyorlar. Hepiniz yapın, ama iyisinden.

The Mosaic'e geçelim. Aslında bu siteyi farkedeli oldukça zaman oldu. Bu yazıyı da çok zaman önce yazacaktım. Bekleme nedenim kendi flashforwardımın sitede çıkması idi. Çıkmadı, çıkamadı bir türlü. Yoksa siz 55 Ekran okuyucularına özel bir mesajım olacaktı Mozaik'te. Anlaşılan diziye verilen ara gibi Mozaik'e de ara vermiş dizi ekibi. Kınıyoruz.

Peki Mozaik'te Türkler yok mu? Olmaz mı mirim? Bazılarını okumak çok eğlenceli olabiliyor hatta. Misal;

Eğer bu olacaksa şimdiden suikast planlarına başlamalı

Bir de şöylesi var;

Yok FB alacaktı kupayı. Bilmediğimiz bir şey söyle :)

Türklerin genelde "karı - kız" içerikli flashforwardlar gördüğünü de tahmin ediyorsunuzdur. Olsun, onlara bakmak da eğlenceli. Bir göz atın derim.

0 yorum: